Bismillahirrahmanirrahim Kafirler birbirlerinin velisidir (dost ve yardımcısıdır). Eğer siz de bunu yapmazsanız (birbirinizin velisi olmazsanız) yeryüzünde fitne ve büyük bir fesat olur. Enfâl sûresi-73
Bir Hadis
Ebu Ümame (ra)'dan dedi ki: Rasûlullah (s.a.v)'i şöyle buyururken dinledim: Kuran okuyunuz. Çünkü o kıyamet gününde Kuran okuyanlara şefaatçi olarak gelecektir. İki çiçeği, (Bakara ve Âl-i İmrân surelerini) de okuyunuz. Çünkü onlar kıyamet gününde sahiplerini (kendilerini okumaya devam edenleri) savunmak ve onlar adına delil getirmek üzere iki bulut (ya da iki gölgelendirici) gibi yahut saf saf dizilmiş iki bölük kuş gibi geleceklerdir. Bakara suresini okuyunuz, onu almak bir bereket, onu terk etmek bir pişmanlıktır. Büyücüler onun üstesinden gelemezler. (Müslim, I, 553)
Bir Dua
“Bizi yedirip içiren ve bizi Müslümanlardan eyleyen Allah’a hamdolsun.” (Tirmizî, Deavât, 56)
Hikmetli Söz
PABUCU DAMA ATILMAK
Bugün, bir atalar sözü olarak dilimize yerleşmiş olan "pabucu dama atılmak" deyimi, Âhilik'ten kalma bir güzellik...
Âhilik geleneğinin devamı olan Osmanlı esnaf teşkilâtı, son derece sağlıklı işleyen bir kuruluştu. Bu sistemde, her esnaf birliğinin bir kethüdası bulunur, bu kethüda, o meslek dalının inceliklerini, kanunlarını, yönetim biçimini iyi bilir, esnafın çalışma düzenini ve dürüstlüğünü denetlerdi.
Esnaf ile kethüda arasında, yiğitbaşı denilen bir kişi bulunur, sanatında hile yapanlar olursa, yiğitbaşı tarafından tesbit edilerek kethüdaya bildirilir ve gerekli cezai işlem başlatılırdı. Yani bugünün TSE kontrolörlüğünün benzeri bir yapılaşma.
Herkesin meslek ahlâkına özen göstererek çalıştığı o dönemde, yanlışlık yapanlar da olurmuş. Yapılan bir çarık, çabuk sökülen yahut delinen ayakkabı sebebiyle şikâyet olursa, kethüda çarıkçılar yiğitbaşını çağırıp tahkikat yaptırır ve eğer bir îmâlât hîlesi söz konusu ise ilgili usta çağırılır, esnafın ileri gelenleri, yiğitbaşı ve diğer meslek temsilcileri huzurunda kethüda tarafından tekdir edilir. Aldığı ücretin müşteriye geri verilmesi sağlanır ve dava konusu olan ayakkabı da kullanılmamak için dama atılırdı.
Bir esnafın yaptığı ayakkabının dama atılması, o usta için büyük ayıp olup meslekteki şeref ve îtibârını sıfırlar ve müşterisinin azalmasına yol açardı. Bu uygulama, bütün esnaf teşkilatı için bir genelleme niteliğinde olup birisi hakkında "pabucu dama atıldı" denilmesi, artık o meslekten ekmek yemesinin zor olduğuna işaret sayılıp esnafın titiz çalışması temin edilmiş olurdu.