Ey iman edenler kendinizi ve ehlinizi (ailenizi) yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten koruyun. (Onun) üzerinde sert şiddetli melekler vardır. Allah kendilerine ne emretmiş ise karşı gelmez ve O`na (asla) isyan etmezler. Onlar kalplerin ve gözlerin inkılaba uğrayacağı (dehletle döneceği) bir günden korkarlar.
(Tahrim Suresi-6)
Bir Hadis
Câbir radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre,
Hz. Resûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem bir gün pazar yerine uğradı. Etrafında ashâbı da vardı. Resûlullah, küçük kulaklı bir oğlak ölüsüne rastladı. Onun kulağından tutarak:
– “Hanginiz bunu bir dirheme satın almak ister?” buyurdu. Ashâb:
– Daha az para ile de olsa biz almayız, onu ne yapalım ki, dediler!. Sonra Resûl-i Ekrem:
– “Size bedava verilse ister misiniz?” diye sordu. Onlar:
– Allah’a yemin ederiz ki, o diri bile olsa, kulaksız olduğu için kusurludur. Ölüsünü ne yapalım? diye cevap verdiler. Bunun üzerine Resûlullah:
– “Allah’a yemin ederim ki, Allah’a göre dünya, önünüzdeki şu ölü oğlaktan daha değersizdir” buyurdu.
Müslim, Zühd 2
Bir Dua
“Allah’ım! Sana teslim olan bir kalp, doğru sözlü bir dil ve dosdoğru bir ahlak istiyorum.” (Hakim, Deavât, No: 1872)
Hikmetli Söz
Birisi Hz. Ali’nin
yanında dünyayı
kötülüyordu. Hz.
Ali şöyle karşılık
verdi: “Dünya;
doğru olana bir
doğruluk yurdu,
onu anlayana
bir kurtuluş
yurdu, ondan
azık toplayana
bir zenginlik
yurdudur.”