Dünyada 'geçmişini' sürekli kötüleyen ve çöplüğe atan tek millet biziz.
Osmanlı asla bir 'ırk' devleti değildi. Osmanlı bir 'ümmet' devletidir. Hatasıyla, sevabıyla çağını yaşadı ve gitti. Ancak Osmanlı aslâ ölmedi. Çünkü 'ruhlar' ölmez, ölen sâdece bedenlerdir. Bizler başkalarının hatırı için 'köklerimizi' yok sayamayız. Ama köklerimizin 'duygusal' bir şekilde hatasını da alamayız ve savunmayız da..
Sonuçta Onlar bizim 'geçmişimizdir'. Geçmişimizle bizim 'bağımızı' koparmak isteyen bize 'dost' değildir! Geçmişi sürekli 'kötüleyen' bizden değildir! Onlar başka 'memeden' süt emmiştir!
Dünyada 'geçmişini' sürekli kötüleyen ve çöplüğe atan tek millet biziz. Çünkü bu bir 'yahudi' projesidir! Bunu artık bilelim.
Osmanlı ölmemiştir, sâdece nefsine ve hâinlere yenilmiştir! Kur'ân'ı önüne koyarak yaşaması gerekirken, ümmetin muhafızı ve imâmı olan koca bir yapı, yapmaması gereken bir çok yanlışlardan ve hatadan dolayı Kur'ân'ı 'arkasına' atmış ve bunun 'cezasını' fazlasıyla ödemiştir. Halen de ödemeye devâm etmektedir! Başımıza her ne geldiyse bundan dolayı gelmiştir.
Ancak şimdi 'yepyeni' bir nesil gelmektedir. Bu yeni nesil, 'köklerini' yok saymadan, gözü asr-ı saâdette, bu çağın 'sahâbesi olmayı hedefleyen çok ama çok farklı nesildir.
Asr-ı saâdette bakarak, her şeyiyle 'yenilenerek' ve tazelenerek, kalbî Allah'a dönük, 'yol' olarak, Hz. Peygamber efendimiz sallallahu aleyhi ve sellemin 'yolundan-sünnetinden' giden, özüne ve 'aslına' tamamen sadık, yepyeni ve bambaşka bir 'ruhla' gelecektir inşaallah. Herkes buna hazır olsun.
Daha yapacak çok işimiz var.
Daha çok yolumuz var Biiznillah.
Bir elimizde Kur'ân
Bir elimizde Hadis
Hayatımızda sünnet
Arkamızda ümmet inşaallah..
Küffara karşı çok net.
Müslümanlara karşı merhamet.
Kılıcın ve kalemin hakkını veren.
Bu 'çâğın sahâbesi' olan. Kalbi, Allah celle celaluhu ve Resullah'ın sallahu aleyhi ve sellemin 'sevgisi' ile dolu olan. Muhabbet eri olan, kalbi açık, eli açık, ufku açık, Rabbine doğru giden, ilim, hikmet, hayır ve cihâd sevdalıları olacağız inşaallah.
İşte bizim 'yolumuz' budur değerli kardeşler.
Herkes bunları çok iyi bellesin ve buna göre hareket etsin inşaallah.
Selâm ile.
Abdülhamit Kahraman
16 Safer 1446
22 Ağustos 2024
