Bismillahirrahmanirrahim Sübhan olan O (Allah) ki, kendisine âyetlerimizden bir kısmını gösterelim diye kulunu (Peygamberini) bir gece Mescid-i Haram'dan, öyle ki çevresini bereketlendirdiğimiz Mescid-i Aksa'ya yürüttü. Hiç şüphesiz O, (hakkıyla) işitendir, görendir. İsrâ sûresi-1
Bir Hadis
Sehl İbni Sad (r.a.) şöyle dedi:Bir kadın dokuduğu kumaşı (bürdeyi) Hz. Peygamber (s.a.v.)'e getirip verdi ve: Bunu giyesin diye kendi ellerimle dokudum, dedi. Böyle bir kumaşa ihtiyacı olan Peygamber (s.a.v.) onu aldı, izâr olarak (belden aşağısına) giyinip yanımıza geldi.
Bunu gören falanca, Hz. Peygamber (s.a.v.)'e: Ne kadar da güzelmiş Bunu ver de ben giyineyim dedi. Resûl-i Ekrem (s.a.v.) Peki, dedi. Orada biraz oturduktan sonra evine döndü. Kumaşı katlayıp o adama gönderdi. Ashâb-ı kirâm o sahâbîye: Hiç de iyi yapmadın. Peygamber (s.a.v.) öyle bir kumaşa ihtiyacı olduğu için onu giyinmişti. Üstelik sen H.z. Peygamber (s.a.v.)'in, kendisinden bir şey isteyeni geri çevirmediğini bile bile o kumaşı istedin dediler. O şahıs şunları söyledi: Vallahi ben o kumaşı giyinmek için değil, kendime kefen yapmak için istedim. (Hadisin râvisi Sehl İbni Sadın dediğine göre o kumaş bu zâtın kefeni oldu.) (Buhârî, Cenâiz 28, Büyû 31, Libâs 18, Edeb 39. Nesâî, Zînet 97; İbni Mâce, Libâs 1)