Ve onlar Rablerinin yüzünü (rızâsını) isteyerek sabrederler, namazı doğru düzgün kılarlar, kendilerine rızık olarak verdiklerimizden gizli ve açık infak ederler ve kötülüğü iyilikle savarlar. İşte onlaradır, bu yurdun sonucu (ahiret) onlar içindir.
(Ra’d sûresi-22)
Bir Hadis
Ebû Üseyd Mâlik İbni Rebîa es-Sâidî (ra) şöyle dedi:
Bir gün biz
Hz. Peygamber (s.a.v.)'in huzurunda otururken Selemeoğulları kabilesinden bir adam çıkageldi ve:
Yâ Resûlallah! Anamla babam öldükten sonra onlara yapabileceğim bir iyilik var mı? diye sordu.
Resûl-i Ekrem şöyle buyurdu:
Evet, onlara dua eder günahlarının bağışlanmasını dilersin; vasiyetlerini yerine getirirsin; akrabasını koruyup gözetirsin; dostlarına da ikramda bulunursun.
Ebû Dâvûd, Edeb 120
Bir Dua
Bismillahirrahmanirrahim
`Rabbimiz! Hesap kurulacağı gün beni, anamı, babamı ve müminleri bağışla!` - İbrahim Suresi-41
Hikmetli Söz
Hz. Ömer'in (r.a.) Allah'tan ne istersiniz sorusuna verdiği cevap...
Ömer (r.a) bir gün dostlarıyla birlikte oturuyordu. Onlara Allah’tan bâzı talep ve temennîlerde bulunmalarını istedi. Oradakilerden bir kısmı:
“–İçinde bulunduğumuz şu hâne dolusu paralarım olsa da Allah yolunda infâk etsem!..” dedi.
Bir kısmı:
“–İçinde bulunduğumuz şu hâne dolusu altınlarım olsa da Allah için harcasam!..” dedi.
Bâzıları da:
“–İçinde bulunduğumuz şu hâne dolusu mücevherlere sâhip olsam da onları Allah yolunda sarf etsem!..” diye temennî etti.
Ancak Ömer (r.a):
“–Daha fazlasını isteyin!” deyince onlar:
“–Allah Teâlâ’dan daha başka ne isteyebiliriz ki?!” dediler.
Bunun üzerine Ömer (r.a):
“–Ben, içinde bulunduğumuz şu hânenin, Ebû Ubeyde bin Cerrâh, Muâz ibn-i Cebel ve Huzeyfetü’l-Yemânî gibi kimselerle dolu olmasını ve bunları Allah’a itâat yolunda, yâni teblîğ ve ıslâh hizmetlerinde istihdâm etmeyi temennî ederim...” dedi. (Buhârî, Târîhu’s-Sağîr, I, 54/201)
Yetişmiş insanın yerini hiçbir şey tutamaz. Yine kalifiye eleman eksikliğini de hiçbir şey telâfi edemez.