Bismillahirrahmanirrahim Ve elbette ki, Allah size verdiği (yardım) vâdinde sâdık kaldı. O'nun izniyle onları kırıp geçiriyordunuz (yeniyordunuz). Öyle ki sevdiğinizi (galibiyeti) size gösterdikten sonra, siz çekindiniz ve emir hakkında tartışıp isyan ettiniz.
Sizden kiminiz dünyayı, kiminiz âhireti istiyordu. Sonra (Allah) bir imtihan için sizi onlardan çevirdi (kurtardı). Muhakkak ki sizi affetti. Allah mü'minlere karşı fazl (ihsan ve lütuf) sahibidir. Âl-i İmrân sûresi-152
Bir Hadis
Ebu Musa Abdullah İbnu Kays el-Eş`ari (ra) anlatıyor: Hz. Peygamber (s.a.v) şöyle buyurdular: ALLAH`ın benimle gönderdiği ilim ve hidayetin misali, bir araziye düşen yağmur gibidir. (Bilindiği üzere ), Bazı araziler var, tabiatı güzeldir, suyu kabul eder, bol bitki ve ot yetiştirir. Bir kısım arazi var münbit değildir, ot bitirmez, ama suyu tutar. Onun tuttuğu su ile Cenab-ı Hakk insanları yararlandırır: Bu sudan kendileri içerler, hayvanlarını sularlar ve ziraat yaparlar. Diğer bir araziye daha isabet eder ki, bu ne su tutar ne ot bitirir. Bu temsilin biri ALLAH`ın dininde ilim sahibi kulunana delalet eder, böylesini ALLAH benimle göndermiş olduğu hidayetten yararlandırır; yani hem öğrenir, hem öğretir. Temsilden biri de, buna iltifat etmeyen ALLAH`ın benimle gönderdiği hidayeti hiç kabul etmeyen kimseye delalet eder. (Buhari, İlm 20)
Geçenlerden ibret alınız gayretle çalışınız gafil olmayınız. Hiç bir hareketinize göz yumulmaz. Hani nerede dünyaya gelipde orada uzun müddet menfaatler sağlayan orayı imar edenler ekip biçenler ve onların kardeşleri. Onları unuttunuz mu Dünyaya Allah'ın verdiği kadar değer veriniz. Ahirettende nasibinizi unutmayınız. - Hz. Osman (r.a.)